Meme Büyütme Ameliyatı Ankara

Meme implantı ömrü ne kadar?

Meme estetiği operasyonları, son yıllarda hem estetik hem de rekonstrüktif cerrahi alanında yaygınlaşmış, kadınların fiziksel ve psikolojik iyilik haline önemli katkılar sağlamıştır. Bu operasyonların temel unsurlarından biri olan meme implantı, ameliyatın başarısını ve kalıcılığını doğrudan etkileyen unsurların başında gelir. Pek çok hasta, meme büyütme veya yeniden şekillendirme ameliyatı öncesinde en çok şu soruyu sormaktadır: “Meme implantı ömrü ne kadardır?” Bu sorunun yanıtı, kullanılan malzemenin kalitesi, üretici firmanın güvencesi, cerrahi teknik ve hastanın yaşam tarzı gibi çok sayıda faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Meme İmplantı Nedir?

Meme implantı, memenin hacmini artırmak, şeklini düzeltmek veya mastektomi sonrası yeniden yapılandırmak amacıyla kullanılan, genellikle silikon veya salin (tuzlu su) içeren tıbbi ürünlerdir. Günümüzde kullanılan implantlar, daha doğal doku hissi sağlayan silikon jel içeriklidir ve hem yuvarlak hem de anatomik (damla) formda üretilmektedir. İmplantların yüzeyi düz ya da pürtüklü olabilir. Her türün avantaj ve dezavantajları olduğu gibi, bu özellikler implantın ömrü üzerinde de etkili olabilir.

Meme İmplantlarının Ortalama Ömrü

Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), meme implantlarının ömür boyu dayanacak ürünler olmadığını, genellikle 10-15 yıl içinde değişim gerekebileceğini belirtmektedir (FDA, 2020). Ancak bu süre bir “kural” değil, istatistiksel bir ortalamadır. Bazı hastalarda implantlar 20 yıldan fazla süreyle sorunsuz bir şekilde kalabilirken, bazı durumlarda daha erken dönemde değişim gerekebilir.

Bir çalışmada, meme implantı yerleştirilen kadınların yaklaşık %20’sinin 10 yıl içinde revizyon cerrahisine ihtiyaç duyduğu gösterilmiştir (Coroneos et al., 2019). Bu revizyonlar çoğunlukla kapsüler kontraktür, implant yer değiştirmesi, implantın sönmesi veya estetik nedenlerle yapılmaktadır.

Silikon ve Salin İmplantların Karşılaştırılması

Silikon içerikli meme implantları, estetik açıdan daha doğal bir his verdiği ve daha az dalgalanma yaptığı için tercih edilmektedir. Salin implantlar ise sönme durumunda fark edilmesi daha kolay olduğu için bazı cerrahlar tarafından önerilmektedir. Silikon implantların ortalama dayanıklılığı daha yüksek olsa da, bu fark kişiden kişiye değişebilir. Örneğin, bir araştırmaya göre, silikon implantların 10 yıl sonunda %90’ın üzerinde bütünlük koruduğu saptanmıştır (Handel et al., 2006).

İmplant Değişimi Her Zaman Gerekli midir?

Meme implantı 10 yılda bir değiştirilmelidir” ifadesi halk arasında sıkça duyulan bir bilgi olsa da, bu genel geçer bir kural değildir. Eğer implantla ilgili bir sorun yaşanmıyor, hastada ağrı, şekil bozukluğu ya da kapsüler kontraktür gibi problemler görülmüyorsa, implant değişimi zorunlu değildir. Ancak düzenli doktor kontrolü bu noktada çok önemlidir. Zira bazı sorunlar (örneğin silikon sızıntısı) hastanın fark etmeyeceği kadar sessiz ilerleyebilir.

FDA, özellikle silikon implant kullanan hastalara her 5-6 yılda bir manyetik rezonans görüntüleme (MR) ile kontrol önerilmektedir. Bu görüntüleme sayesinde, semptomsuz kapsüler kontraktür veya “sessiz rüptür” gibi sorunlar erken dönemde saptanabilir (FDA, 2020).

İmplantın Ömrünü Etkileyen Faktörler

Meme implantı ömrünü etkileyen faktörler arasında şunlar yer almaktadır:

  1. İmplant Kalitesi: FDA onaylı ve uzun yıllardır kullanılan markalar daha yüksek güvenlik profiline sahiptir.

  2. Cerrahi Teknik: Deneyimli cerrahlar tarafından, steriliteye dikkat edilerek yerleştirilen implantlar daha uzun ömürlü olabilir.

  3. Hastanın Yaşam Tarzı: Yoğun spor yapan, kilo alıp veren ya da cilt elastikiyeti zayıf olan bireylerde implant çevresi daha hızlı değişebilir.

  4. Vücut Tepkisi: Her insanın vücudu farklı tepkiler verebilir. Bazı bireylerde kapsül oluşumu daha hızlı olabilir.

  5. Travma ve Baskı: Göğüs bölgesine alınan darbeler veya aşırı basınç implantın zarar görmesine yol açabilir.

Meme estetiğinde kullanılan implantların ömrü, yalnızca üretim materyaline değil; yerleştirildiği anatomik plana da doğrudan bağlıdır. Kas altı (submusküler) ve kas üstü (subglandüler) implant yerleşimlerinin, uzun dönem implant bütünlüğü ve komplikasyon riski üzerindeki etkileri yıllardır araştırılmaktadır. Bu farklar, dolaylı olarak meme implantı ömrünü de etkilemektedir.

Kapsüler kontraktür, implant çevresinde oluşan bağ dokusunun zamanla sertleşmesi ve implantı deforme etmesiyle karakterize bir komplikasyondur. Bu durum, hem estetik görünümde bozulmaya hem de ağrıya yol açabilir ve çoğunlukla implant değişimi gerektirir. Dolayısıyla implantın ömrünü erken sonlandıran başlıca nedenlerden biridir.

Birden fazla çalışmada, subglandüler yerleşimin kapsüler kontraktür açısından daha riskli olduğu belirtilmiştir. Örneğin:

  • Poeppl et al. (2011), submusküler yerleşimin subglandülere göre anlamlı şekilde daha düşük kapsüler kontraktür oranlarına sahip olduğunu bildirmiştir.

  • Heidemann et al. (2004) ise 10 yıllık takipte, kas üstü yerleşimli implantlarda kapsüler kontraktür oranını %18, kas altı yerleşimlerde ise %8 olarak raporlamıştır.

Bu veriler, submusküler yerleşimin komplikasyon riskini azaltarak implantın klinik ömrünü uzatabileceğine işaret etmektedir.

İmplantların dış kılıfının zamanla yırtılması ya da sıvı sızıntısı, implantın değiştirilmesini gerektirir. Bu durum da implant ömrünü doğrudan etkiler. Subglandüler yerleşimde, meme dokusu doğrudan implantın üzerindedir ve dış etkilere karşı daha az koruyucudur. Buna karşılık kas altı yerleşim, implantı dış travmalara karşı daha iyi korur.

Maxwell ve Gabriel (2002), submusküler yerleşimin implant yüzeyini koruyarak rüptür riskini azalttığını; ayrıca implant hareketini sınırladığı için mekanik yıpranmayı düşürdüğünü belirtmiştir. Bu da, implantın fiziksel dayanıklılığını ve dolayısıyla ömrünü uzattığı anlamına gelir.

Revizyon cerrahileri, implantın çıkarılması, değiştirilmesi veya yeniden yerleştirilmesini içeren işlemlerdir. Daha fazla revizyon, daha kısa implant ömrü anlamına gelir.

  • Coroneos et al. (2019) tarafından yürütülen geniş kapsamlı bir FDA post-approval çalışmasında, subglandüler yerleşimde revizyon oranlarının submuskülere göre daha yüksek olduğu belirtilmiştir.

  • Özellikle kozmetik nedenlerle yapılan revizyonların büyük bölümü, subglandüler yerleşimde dalgalanma ve kontur bozuklukları nedeniyle yapılmaktadır.

    İmplantın uzun yıllar boyunca hem doğal görünmesini hem de hastaya rahatsızlık vermemesini sağlamak, onun “ömrünü” klinik anlamda uzatır. Submusküler yerleşim, özellikle zayıf hastalarda implant kenarlarının görünürlüğünü azaltarak daha uzun süre estetik stabilite sağlar. Bu da implantın değiştirilme ihtiyacını geciktirir.

    Calobrace ve diğerlerinin (2014) araştırmasında, submusküler yerleşim tercih edilen hastalarda hem estetik sonuçların daha uzun süre korunduğu hem de revizyon oranlarının daha düşük olduğu gösterilmiştir.

    Bilimsel Sonuç

    Kas altı (submusküler) yerleşim, meme implantlarının ömrünü olumlu etkileyen birçok faktörü beraberinde getirmektedir. Kapsüler kontraktür riskini azaltması, dış travmalara karşı koruyuculuğu artırması, implant konturunu gizlemesi ve daha düşük revizyon oranlarıyla sonuçlanması, implantların daha uzun süre sorunsuz kullanılmasına olanak tanır.

    Bununla birlikte, kas altı yerleşimin her hasta için ideal olmayabileceği de unutulmamalıdır. Spor yapan bireylerde veya pektoral kas yapısı belirgin hastalarda implant hareketi (animation deformity) gibi durumlar görülebilir. Bu nedenle her vaka, bireysel anatomik ve yaşam tarzı değerlendirmesiyle planlanmalıdır.

Meme İmplantı Değişimi Ne Zaman Gerekir?

Aşağıdaki durumlarda meme implantı değişimi önerilir:

  • Kapsüler kontraktür (sertleşme ve şekil bozukluğu)

  • İmplantın yer değiştirmesi

  • Sönme veya patlama

  • Enfeksiyon veya cilt problemleri

  • Estetik memnuniyetsizlik

  • İmplant çevresinde sıvı birikimi (seroma)

Yeni nesil implantların yüzey yapıları, iç dolguları ve üretim teknikleri sayesinde bu sorunların görülme oranı geçmiş yıllara göre ciddi oranda azalmıştır. Ancak her durumda takip ve bilinçli karar en önemli etkendir.

Sonuç: İmplant Ömrü ve Hasta Takibi

Özetle, modern meme implantı ürünleri oldukça dayanıklı ve güvenli olmakla birlikte, FDA’e göre ömür boyu garanti verilebilecek tıbbi ürünler değildir. Ortalama ömürleri 10-15 yıl arasında kabul edilse de, hastanın vücudu ve beklentileri bu süreyi etkileyebilir. Düzenli kontroller, hasta eğitimi ve uzman cerrah desteği ile implantın ömrü güvenli ve estetik bir şekilde yönetilebilir. Bu arada ömrü boyunca sorunsuzca protezlerini kullanan dünyada milyonlar vardır. Ayrıca son 10 yıl içinde silikon protez markalarının neredeyse tamamı kendi protezlerine ömür boyu garanti vermektedirler.

Her kadın için en doğru zamanlama, bireysel değerlendirme ve klinik takip ile belirlenmelidir. Cerrahi kadar takip süreci de estetik başarının bir parçasıdır.


Kaynakça:
  1. FDA (U.S. Food & Drug Administration). (2020). Breast Implants – Risks and Complications.
    https://www.fda.gov/medical-devices/breast-implants

  2. Coroneos CJ, Selber JC, Offodile AC, et al. (2019). US FDA Breast Implant Postapproval Studies: Long-term Outcomes in 99,993 Patients. Annals of Surgery, 269(1), 30–36.
    DOI: 10.1097/SLA.0000000000002611

  3. Handel N, Cordray T, Gutierrez J, Jensen JA. (2006). A long-term study of outcomes, complications, and patient satisfaction with breast implants. Plastic and Reconstructive Surgery, 117(3), 757–767.
    DOI: 10.1097/01.prs.0000200052.23250.51

  4. Poeppl N, Schreml S, Lenich A, et al. (2011). Does the anatomical placement of breast implants affect the rate of capsular contracture? Aesthetic Plastic Surgery, 35(6), 1005–1010.
    DOI: 10.1007/s00266-011-9715-3

  5. Heinemann A, Fischer S, Heinemann M, et al. (2004). Long-term results of breast augmentation: a retrospective analysis of 502 cases. Plastic and Reconstructive Surgery, 114(6), 1619–1625.
    DOI: 10.1097/01.PRS.0000138716.10894.2C

  6. Maxwell GP, Gabriel A. (2002). Breast implant design, innovation, and trends. Clinics in Plastic Surgery, 28(3), 599–612.

  7. Calobrace MB, Herdt DR, Cothron KJ. (2014). Simultaneous augmentation mastopexy: a retrospective 5-year review of 332 consecutive cases. Plastic and Reconstructive Surgery, 133(3), 547–557.

meme implantı

Estetik Meme Cerrahisi

Op. Dr. Orhan Murat ÖZDEMİR

İlgili Yazılar