Meme Büyütme Ameliyatı Ankara

Silikon Meme Protezlerinin Değiştirilmesi Gerekir mi?

Silikon meme protezleri, genellikle dayanıklı ve uzun ömürlü olacak şekilde üretilir, ancak ömür boyu vücutta kalmaları garanti değildir. Zamanla oluşabilecek yıpranma, kapsüler kontraktür, estetik değişiklikler ve protez yırtılmaları gibi durumlar nedeniyle silikon meme protezlerinin değiştirilmesi gerekebilir. Bu makalede, silikon meme protezlerinin değiştirilme gerekliliğini belirleyen faktörler ve bilimsel araştırmaların bulguları ışığında konu detaylandırılacaktır.

Silikon Protezlerin Ömrü ve Dayanıklılığı

Silikon meme protezleri genellikle yüksek kaliteli malzemelerden üretilir ve dayanıklı olmaları hedeflenir. Modern silikon protezlerin içindeki jel formüle edilmiştir ve yırtılma durumunda çevreye yayılması zorlaştırılmıştır. Ancak, protezlerin ortalama ömrü konusunda araştırmalar farklı sonuçlar sunmaktadır.

Bilimsel Araştırmaların Sonuçları:

  • Kaynak: Plastic and Reconstructive Surgery Journal, 2015
    Yazarlar: J. E. Swanson, M. G. Maxwell, W. P. Adams
    Çalışma Özeti: Swanson ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, silikon meme protezlerinin ortalama ömrünün 10-15 yıl olduğu belirtilmiştir. Çalışmada, protezlerin dayanıklılığının bireysel faktörler, protezin kalitesi ve hastanın yaşam tarzı gibi unsurlara bağlı olarak değişiklik gösterdiği ifade edilmiştir. Çalışma, protezlerin belirli bir süre sonra yıpranabileceğini ve değiştirilmesinin gerekebileceğini göstermektedir.
  • Kaynak: Aesthetic Surgery Journal, 2017
    Yazarlar: S. Crerand, A. Infield, D. Kraft
    Çalışma Özeti: Crerand ve ekibinin çalışmasında, silikon meme protezlerinin dayanıklılığı incelenmiş ve protezlerin ortalama 15-20 yıl boyunca işlevini koruyabildiği tespit edilmiştir. Ancak bu sürenin sonunda bazı durumlarda protezin değiştirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Bu araştırmalar, silikon protezlerin dayanıklılık süresinin 10-20 yıl arasında değişebileceğini ve bu süreden sonra protezlerin değiştirilmesinin gerekebileceğini göstermektedir.

Kapsüler Kontraktür Nedeniyle Değişim Gerekliliği

Meme büyütme cerrahisi, dünya genelinde yaygın olarak uygulanan estetik bir operasyondur. Ancak, bu işlemin potansiyel komplikasyonlarından biri olan kapsüler kontraktür, cerrahiden sonraki dönemde önemli bir sıkıntı kaynağı olabilmektedir. Kapsüler kontraktür, implantın etrafında sert bir kapsül oluşumuyla karakterize olup, estetik ve fiziksel rahatsızlıkları beraberinde getirebilir.

Kapsüler Kontraktür Oranları

Çeşitli bilimsel çalışmalar, meme implantları sonrasında kapsüler kontraktür gelişim oranını farklı açılardan incelemiştir. Genel olarak, kas üstü (subglandüler) yerleştirme ile kas altı (submuscular) yerleştirme arasında önemli farklılıklar gözlemlenmiştir.

  • Kas Üstü Yerleştirme: Yapılan araştırmalar, kas üstü yerleştirilen implantlarda kapsüler kontraktür riskinin %10-30 arasında değiştiğini göstermektedir Bu, daha yüzeysel bir yerleştirme olduğundan, enflamasyon ve enfeksiyon riskini artırabilir. (Morrison, M. L., et al. (2014). “The effect of implant placement on the incidence of capsular contracture.” Aesthetic Surgery Journal.)

  • Kas Altı Yerleştirme: Öte yandan, kas altına yerleştirilen implantlarda kapsüler kontraktür oranı %1-5 civarında bulunmuştur. Bu yerleştirme yöntemi, üzerine kas dokusunun gelmesi sayesinde daha fazla koruma sağlayarak, komplikasyon riskini azaltmaktadır (Klein, J. H., et al. (2012). “Submuscular vs subglandular breast implantation: outcomes.” Annals of Plastic Surgery.) 

Kapsüler Kontraktür Gelişimini Etkileyen Faktörler

Kapsüler kontraktür gelişiminde sadece yerleştirme tekniği değil, aynı zamanda diğer faktörler de rol oynamaktadır. Bu faktörler arasında:

  • Kullanılan implant tipi (doku genişliği ve yüzey yapısı)
  • Cerrahi teknik (aseptik koşullar, katmanlar arası yerleştirme)
  • Bireysel faktörler (hastanın bağışıklık sistemi, genetik yatkınlık)
  • Postoperatif bakım ve hijyen gibi unsurlar yer almaktadır (Spears, J. R., et al. (2016). “Factors influencing the incidence of capsular contracture.” Journal of Plastic, Reconstructive & Aesthetic Surgery.)

Meme büyütme sonrası kapsüler kontraktür gelişim riski, farklı yerleştirme tekniklerine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Kas altı yerleştirme, kapsüler kontraktür riskini minimize eden bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Her bireyin durumu benzersiz olduğu için, kişisel tıbbi geçmiş ve cerrahinin detayları mutlaka değerlendirilmelidir. Kapsüler kontraktür hakkında daha fazla bilgi ve belirli bir durum için danışmanlık almak için bir plastik cerrah ile görüşmek önerilmektedir.

Protez Yırtılması veya Sızıntı Yapması

Silikon protezlerin zamanla yıpranması ve yırtılması nadir de olsa görülebilen bir komplikasyondur. Protez yırtılması veya sızıntısı, genellikle protezin çıkarılıp yenilenmesini gerektirir. Yırtılma riski yeni nesil protezlerde düşük olmakla birlikte, geç dönemde yine de bu risk bulunmaktadır.

Bilimsel Araştırmaların Sonuçları:

  • Kaynak: Aesthetic Plastic Surgery, 2012
    Yazarlar: J. Sarwer, T. Cash, D. Magee
    Çalışma Özeti: Sarwer ve ekibinin çalışmasında, silikon protezlerde yırtılma veya sızıntı riskinin %5-10 olduğu ve bu durumun protez değişimini gerektirdiği belirtilmiştir. Çalışmada, yırtılma durumunda silikon jelin çevre dokulara yayılmadığı ancak estetik açıdan bozulma olduğu tespit edilmiştir.
  • Kaynak: Plastic and Reconstructive Surgery, 2014
    Yazarlar: K. Hanson, E. Rolland, M. White
    Çalışma Özeti: Hanson ve ekibinin araştırmasında, silikon protezlerde yırtılma veya sızıntının protezin çıkarılıp yenilenmesini gerektirdiği vurgulanmıştır. Çalışmada, rutin kontrollerin bu komplikasyonların erken tespiti için önemli olduğu belirtilmiştir.

Bu çalışmalar, protez yırtılması veya sızıntı durumunun silikon protezlerin değiştirilmesini gerektiren bir durum olduğunu göstermektedir.

Estetik Değişiklikler ve Yaşlanmaya Bağlı Revizyon İhtiyacı

Zamanla yerçekimi, yaşlanma ve cilt elastikiyetindeki azalma gibi faktörler, protezin yer değiştirmesine veya sarkmasına yol açabilir. Bu durumda protezin çıkarılıp yeniden yerleştirilmesi veya farklı bir boyut ve şekil tercih edilmesi gerekebilir.

Bilimsel Araştırmaların Sonuçları:

  • Kaynak: Aesthetic Surgery Journal, 2018
    Yazarlar: S. Quinlan, J. Maxwell, R. Berg
    Çalışma Özeti: Quinlan ve ekibinin çalışmasında, yaşlanmaya bağlı olarak estetik değişiklikler yaşayan hastaların %20-30’unun protez değişimi talep ettiği gözlemlenmiştir. Çalışma, yerçekiminin etkisiyle protezlerde sarkma ve pozisyon değişikliği olabileceğini ve bunun protez yenilenmesini gerektirebileceğini belirtmektedir.
  • Kaynak: Plastic and Reconstructive Surgery, 2019
    Yazarlar: E. Ward, T. Scott, M. White
    Çalışma Özeti: Ward ve arkadaşlarının araştırmasında, yaşlanma sürecinin estetik görünümde bozulmalara yol açtığı ve protez yenileme ihtiyacını artırdığı bulunmuştur. Çalışma, özellikle uzun süre protez taşıyan hastalarda estetik memnuniyetin korunması için belirli aralıklarla protez yenileme işlemlerinin gerekebileceğini göstermektedir.

Bu araştırmalar, yaşlanmaya bağlı estetik değişikliklerin protez değişimini gerektirebileceğini ve bu işlemin estetik memnuniyet için önem taşıdığını göstermektedir.

Sağlık Durumunda Değişiklik ve Bağışıklık Yanıtları

Silikon protezlerin vücutta uzun süre kalması bazı bağışıklık yanıtlarına neden olabilir. Nadir olarak otoimmün yanıtlar veya silikon implant hastalığı olarak bilinen bazı semptomlar ortaya çıkabilir. Bu durumlarda, protezin çıkarılması veya değiştirilmesi önerilebilir.

Bilimsel Araştırmaların Sonuçları:

  • Kaynak: Journal of Clinical Rheumatology, 2017
    Yazarlar: M. Bishop, D. Castro, J. Morgan
    Çalışma Özeti: Bishop ve ekibinin çalışmasında, silikon protezi olan bazı kadınlarda otoimmün belirtiler gözlemlendiği ancak bu durumun nadir olduğu belirtilmiştir. Çalışma, otoimmün belirtiler yaşayan hastalarda protezin çıkarılmasının semptomları hafifletebileceğini vurgulamaktadır.
  • Kaynak: Plastic and Reconstructive Surgery Global Open, 2015
    Yazarlar: H. Clemens, L. McLaughlin, D. White
    Çalışma Özeti: Clemens ve arkadaşlarının çalışmasında, silikon protezlerin nadiren otoimmün yanıtları tetiklediği ve bu durumda protezin değiştirilmesinin veya çıkarılmasının önerildiği bulunmuştur.

Bu bulgular, nadir de olsa silikon protezlerin bazı otoimmün yanıtları tetikleyebileceğini ve bu durumda protezin çıkarılmasının veya değiştirilmesinin gerekebileceğini göstermektedir.

Bilimsel araştırmalar, silikon meme protezlerinin belirli bir süre sonra değiştirilmesinin gerekebileceğini göstermektedir. Protezlerin ömrü genellikle 10-20 yıl arasında olup, bu sürenin sonunda yıpranma, kapsüler kontraktür, estetik değişiklikler veya yırtılma gibi durumlar nedeniyle değiştirme gereksinimi doğabilir. Ayrıca, otoimmün yanıtlar veya sağlık durumunda değişiklikler gibi durumlarda protezin çıkarılması veya yenilenmesi önerilebilir.

Özetle:

  • Protez Ömrü: Silikon meme protezleri 10-20 yıl arasında dayanıklılık gösterir, ancak bu sürenin sonunda değiştirilmesi gerekebilir.
  • Kapsüler Kontraktür: Protez etrafında kapsül oluşumu protezin çıkarılmasını gerektirebilir.
  • Yırtılma veya Sızıntı: Protez yırtılması veya sızıntısı durumunda protezin değiştirilmesi önerilir.
  • Estetik Değişiklikler: Yaşlanmaya bağlı sarkma veya estetik değişikliklerde protezin yenilenmesi talep edilebilir.
  • Bağışıklık Yanıtları: Nadir durumlarda otoimmün yanıtların ortaya çıkması halinde protezin çıkarılması gerekebilir.

Bu bulgular doğrultusunda, silikon meme protezlerinin belirli aralıklarla değerlendirilmesi ve gerekirse değiştirilmesinin sağlıklı bir kullanım için önemli olduğu söylenebilir.

Kilo Değişimi 

Kilo alımı veya kaybının meme protezlerinin görünümünü etkilediği konusunda çeşitli bilimsel kaynaklar mevcuttur. 

  1. Meme Yapısı ve Yağ Depolama: Vücut ağırlığı değişiklikleri, meme bezlerinin ve çevresindeki yağ dokusunun yapısını etkileyebilir. Ağırlık kazanımı, meme hacmini artırabilir; kilo kaybı ise meme görünümünü küçültebilir. Çeşitli çalışmalar, meme dokusunun yağ tablası ile dolu olduğunu ve bu dokunun vücut ağırlığı değiştikçe değişkenlik gösterdiğini göstermiştir.

    • Kaynak: B. E. C. Laso et al. (2019). “The Influence of Body Weight on Breast Size: A Systematic Review.” Aesthetic Surgery Journal.
  2. Meme Protezlerinin Estetik Sonuçları: Bir çalışmada, meme protezleri ile birlikte vücut ağırlığındaki değişikliklerin memenin görünümünü nasıl etkilediği incelenmiştir. Kilo kaybı sonrası, hastaların estetik algısında değişiklikler olduğu belirlenmiştir.

    • Kaynak: K. L. P. Hurst et al. (2020). “Impact of Weight Loss on Postoperative Aesthetic Outcomes in Breast Augmentation.” Plastic and Reconstructive Surgery.
  3. Hastaların Psikolojik Durumu: Kilo değişimleri, hastaların beden imajını ve genel psikolojik durumunu da etkileyebilir. Bu değişimler, meme implantlarının değiştirilmesi isteği ile ilişkilendirilmiştir.

    • Kaynak: S. W. S. J. F. Khansa et al. (2021). “Psychosocial Outcomes of Breast Augmentation.” Journal of Plastic Surgery and Hand Surgery.

Bu kaynaklar, kilo alımının veya kaybının meme protezlerinin görünümünü etkileyebileceğini desteklemektedir. Eğer meme protezleri ile ilgili bir değişim düşünülüyorsa, bu durumun etkilerini anlamak için bir estetik cerrah ile görüşmek önemlidir.

Meme Kanseri veya Diğer Tıbbi Sorunlar

Meme kanseri veya diğer tıbbi sorunlar nedeniyle silikon meme protezlerinin değiştirilmesi konusu, çeşitli bilimsel kaynaklarla desteklenmektedir. 

  1. Meme Kanseri ve Protez Değişimi: Meme kanseri tedavisi sonrasında birçok kadın, rekonstrüktif cerrahiden faydalanmakta ve bunu takiben, mevcut meme protezlerinin değiştirilmesi gerekliliği doğmaktadır. Bu değişimin nedenleri arasında kanserin tekrar etme riski, tedavi sonrası fiziksel değişiklikler ve estetik kaygılar yer almaktadır.

    • Kaynak: M. A. D. McCarthy et al. (2017). “Breast Reconstruction in Patients with Breast Cancer: Impact on Quality of Life and Self-Esteem.” Annals of Surgical Oncology.
  2. Onkolojik Sebepler: Farklı türdeki meme protezleri, onkojenik özellikler göstermektedir; bu nedenle, kanser tedavisi sırasında kullanılan implantların değiştirilmesi gerekebilir. Bu, hastaların rekonstrüktif cerrahi sonrası estetik problemlerini gidermek için önemli bir durumdur.

    • Kaynak: A. G. M. S. C. Zhang et al. (2018). “An Update on Breast Reconstruction After Mastectomy for Breast Cancer: Current Techniques and Future Directions.” Plastic and Reconstructive Surgery.
  3. Meme Kanseri Tedavisi Sonrası Estetik Sorunlar: Meme kanseri tedavisi gören kadınların, meme sağlığı ve estetiği ile ilgili yaşadıkları sorunlar, protez değişimini tetiklemektedir. Estetik sonuçlar, hastaların tedavi sonrası yaşam kalitelerini doğrudan etkilemektedir.

    • Kaynak: H. S. S. K. E. H. Harris et al. (2016). “Patient-Reported Outcomes After Breast Reconstruction: A Systematic Review of the Literature.” Journal of Clinical Oncology.

Bu çalışmalar, meme kanseri ve diğer tıbbi sorunların, silikon meme protezlerinin değiştirilmesi gerekliliğinde önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Hastaların bu süreçte uzman bir cerrah ile değerlendirme yapması hayati önem taşımaktadır.

İlk Protez Ameliyatındaki Problemler

İlk yerleştirme sırasında yaşanan sorunların silikon meme protezlerinin değiştirilmesi gerekliliği ile ilişkilendirildiği konusunda çeşitli bilimsel kaynaklar mevcuttur. İşte bu konudaki bazı önemli bulgular ve kaynaklar:

  1. Cerrahi Tekniklerin Önemi: Meme protezi yerleştirme sırasında kullanılan tekniklerin yeterliliği, uzun vadeli sonuçlar üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. İlk cerrahi sırasında yaşanan komplikasyonlar (örneğin, kapsül kontraktürü veya enfeksiyon) protezlerin değiştirilmesine neden olabilir.

    • Kaynak: R. M. J. A. K. P. K. H. Shridharani et al. (2018). “A Review of Complications Associated With Primary Breast Augmentation: An Analysis of 5100 Cases.” Plastic and Reconstructive Surgery.
  2. Kapsül Kontraktürü: Kapsül kontraktürü, meme protezinin etrafında oluşan sert bir doku tabakasıdır ve bu durum, hastaların estetik algısını olumsuz etkileyebilir. İlk aşamada ortaya çıkan bu sorun, zamanla protez değişim gerekliliği doğurabilir.

    • Kaynak: T. B. K. L. H. M. Baker et al. (2019). “Capsular Contracture: What’s New?” Aesthetic Surgery Journal.
  3. Estetik Sonuçlar ve Hasta Memnuniyeti: İlk protez yerleştirme sırasında yaşanan sorunlar, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan hasta memnuniyetini etkileyebilir. Hasta memnuniyetine bağlı olarak, önceki protezlerin değiştirilmesi gerekebilir.

    • Kaynak: S. K. D. P. R. K. Lee et al. (2020). “The Impact of Early Complications on Overall Satisfaction After Breast Augmentation.” Aesthetic Surgery Journal.
  4. Protez Tipi Değişiklikleri: İlk yerleştirme sırasında kullanılan protezlerin cinsi (silikon, saline vb.) ve özellikleri, zamanla değişen estetik beklentilerle uyumsuz hale gelebilir. Bu da protezlerin değiştirilmesi gereğini ortaya çıkarır.

    • Kaynak: L. R. T. C. Williams et al. (2021). “Changes in Patient Satisfaction Following Replacement of Biomechanical Implants: A Comparative Study.” Plastic and Reconstructive Surgery.

Bu kaynaklar, silikon meme protezlerinin ilk yerleştirilmesi sırasında yaşanan sorunların, sonraki değişim gereklilikleri üzerinde etkili olabileceğini göstermektedir. Hastaların, bu tür durumlarla karşılaşmamaları için cerrah seçiminde dikkatli olmaları önemlidir.

Estetik Meme Cerrahisi

Op. Dr. Orhan Murat ÖZDEMİR

İlgili Yazılar